20 Nisan 2016 Çarşamba

Akıllı Telefon Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

Evet arkadaşlar, öncelikle şunu söylemeliyim ki aldığınız telefonun garantisi hangi firmada buna çok dikkat edin. Şirket ismi vermek istemiyorum ama sikayetvar'a baktığınız zaman ne demek istediğimi anlayacaksınız.



Bu bölümü geçersek hepimiz marka düşkünüyüz fakat bu çok büyük bir hata. Aldığımız telefonun Antutu değerlerini bilmemiz gerekiyor. Rami en az 2 gb olmalı. Oyun oynarken kasmaması ve ısınmaması için işlemcisinin çekirdeğinin fazla olmasının ve hızının 1.5 ghz'den büyük olmasına dikkat edin. En önemlisi şu işlemci arkadaşlar. Telefonu kastırdığınız zaman oyun oynarken birden onboardı yakabiliyorsunuz bu da size iyi bir masraf çıkarır. Şuan en sağlam markalarda bile bunları görüyoruz.

Dediğim gibi aldığınız telefonun markasına çok takılmayın. Çin menşeili olup şuan Antutuda en kral Samsung'u sollayan birçok marka var. Aldığınız telefonun fiyatı değil özellikleri önemli. Bir akıllı telefonu en fazla 2-3 sene kullanıyoruz. Alırken de ona göre bir fiyat belirlemeliyiz. Yani bir telefona servet ödemeye inanın ki gerek yok aynı özelliklere sahip iki telefondan birisi 1500 tl diğeri 2500 tl ise gidin ucuzu alın.


Ekran işlemcisi de çok önemlidir. Şimdi diyeceksiniz ki nerden bilebilirim ekran kartının iyi olup olmadığını. Akıllı telefonlarda bu iş biraz zorlaşıyor bilgisayarlardaki gibi zort diye şu model iyidir diyemiyoruz. Bunun için yine istatistiksel değerlere bakıyoruz. Hangi ekran işlemcisinin ısı değerleri daha stabil, hangisinin güç değeri daha az bu tarz şeylere dikkat edilmesi gerekiyor.

Bir de istediğimiz telefonun öncelikle yorumlarını okumalıyız. Bu çok önemli kullanıcılar neler demiş neden şikayet etmiş bilmeliyiz.

Tasarım konusuna gelirsek yıl oldu 2016. Artık elimizde kalas gibi makine taşımaya gerek yok. Telefon dediğin ince olur arkadaş! Ekranı da biraz büyük olur. 5 inch idealdir. Aldığınız telefonu tek elle kullanabilmeniz gerekiyor.


Telefon kamerasında hangi firmanın lensini kullandı bunu da bilmeliyiz eğer fotoğrafla uğraşıyorsak. Bazı iyi sandığımız firmaların lensleri birkaç ay sonra yıpranma yaşıyor kalitelerde düşüşler ortaya çıkıyor. Selfie kamerasının da en az 5 megapixel olmasına dikkat edin.

Dediğim gibi, bir telefona en fazla vereceğiniz para 2000 tl olsun. Cebinizdeki paraya yazık etmeyin...

Youtube kanalımız:https://goo.gl/DRhm4n

17 Nisan 2016 Pazar

Biz Uyurken Neler Oluyor? Uykuya İhtiyacımız Var Mı? İnsan Biyolojisi #1

Biz uyurken vücudumuzda neler oluyor? Uyumusak ne olur? Saat kaç olduktan sonra yemek yememeliyiz? Hangi saatlerde sigara içmek vücuda daha zararlı? Spor yapmak için hangi saatler ideal? Uyusun da büyüsün!



Saat 01.00-02.00
 Verimliliğin ve dikkatin en düşük olduğu saatler. Bu saatte hala çalışanlar hata yapmaktadır. Çünkü vücut kendini uykuya ayarlamıştır. Görme ve refleksler zayıftır, istatistiklere göre bu saatlerde yapılan trafik kazaları oldukça fazladır.

Saat 03.00
 Metafizik ve yoğunluk safhası, bu saatlerde insan içe dönüktür, bedensel ve ruhsal olarak karanlık bir safhadır. Melatonin hormonun salgılanması arttığından dolayı kişi tembel ve kararsızdır. Bu saatlerde insanların bunalıma girme ve intihar eğilimleri yüksektir.

Saat 04.00
 Vücut kendini yeni güne hazırlamaya başlar ve enerji üretilmeye başlanır. Kan basıncında yükselme ve damarlarda gerilmeler oluşmaya başlar. Bu nedenle 04.00-06.00 saatleri arası enfarktüs krizi geçirme oranı oldukça yüksektir. Kalp rahatsızlığı olanlar ve erken saatlerde spor yapanların dikkatli olmaları gereken bir zaman dilimidir.

Saat 05.00-06.00
Yeni güne merhaba saatidir, stres hormonu gündüz değerinin yaklaşık altı katına çıkar. Vücudumuz harekete geçer, gece boyu kayıp edilen enerji tekrar yerine konulur. Metabolizma hareketlenir ve günün işleri için enerji ve protein sentezlenir. Artık vücut yeni güne başlamak için hazır pozisyondadır.

 Saat 07.00
Organizma uyanmıştır, ancak hala zayıftır, kaslar ve eklemler ısınmamış hala soğuktur, bu saate spor yapmaktan kaçınmalıyız. Spor yerine güzel bir kahvaltı yapmalıyız, sindirim sistemi iyi çalışmaktadır. Karbonhidratlar hiç depo edilmeden direk enerjiye çevrilmektedir. İstediğimiz gibi kahvaltı yapabiliriz.

Saat 08.00
Nabız ve tansiyon yükselmeye başlamıştır. Uyurken yaklaşık 60 olan kalp atım sayımız uyandığımızda sağlıklı bireylerde yaklaşık 72-78 atış arasına çıkar. Çalışmamız için gerekli olan bu kalp artışı kalp krizi riskini de artırabilir. Kahvaltı sonrası içilen sigaralara da çok dikkat edilmesi gereken bir saattir çünkü damarlar her zamankinden daha fazla daralmaktadır.

Saat 09.00-11.00
En etkin çalışma saatleridir. Kısa süreli bellek en yüksek seviyede olup bu saatler yoğun çalışma için en uygun ve en verimli saatlerdir. Aynı zaman da konsantrasyon ve mantıklı düşünüp karar vermek için en ideal saat olarak göze çarpmaktadır.

Saat 12.00-14.00
Yorgunluğun baş göstermeye başladığı saatlerdir. Dikkat dağılmaya başlamış ve uyku hali oluşmuştur. Beyine giden kan miktarı azalmaya başlamıştır. Çünkü öğle yemeği saati gelmiş kan sindirim için yoğun olarak mide tarafından kullanılacaktır. Öğle yemeğinin ardından uyku hali iyice bastıracaktır. Bu saatlerde öğle uykusu yapabilen kişilerde enfarktüs geçirme oranı yaklaşık yüzde 30 oranında düşecektir.

Saat 15.00
İnsanın kendisini en mutlu hissettiği saattir. Bu saatte mutluluk hormonu endorfinin salgılanması en yüksek seviyeye çıkar. Yeni işler için enerji yeniden gelmiştir, belleğimiz tam yerindedir. İkinci en verimlilik dönemi yaşanır ama bu verimlilik oranı sabahkinden daha düşüktür. 

Saat 16.00-17.00
Adrenalin hormonu en yüksek seviyeye ulaşmıştır ve kaslar çok güçlü durumdadır. Kuvvet artışı en yüksek seviyeye ulaşmış, organlar yüksek performansla çalışmaktadır. Beyin-kas koordinasyonu mükemmel boyuttadır. Küçük kas gruplarının da en güçlü ve en etkili olduğu saat dilimidir. Yapılan istatistiklerde olimpiyat rekorlarının en çok bu saatlerde kırıldığı saptanmıştır.

Saat 18.00
Vücutta yorgunluk başlar ve vücut akşam yemeğine kendini hazırlamaya başlar. Kaslarımız güçsüzleşmeye başlar ve midenin en fazla asit salgıladığı saatlerdir. Pankreas bu saatte oldukça aktiftir. Akşam yemeğine başlamak için ideal bir zamandır.

Saat 19.00-20.00
Havanın kararmaya, vücudumuz uykuya hazırlık yapmaya başlar. Melotonin hormonu havanın kararması ile birlikte salgılanmaya başlar. Kan basıncı azalır ve nabız yavaşlarken mide de sindirim işlemi devam etmektedir.

Saat 21.00
Yemek yemenin en tehlikeli olduğu saattir. Sindirim işlemi sona ermiştir ve organların günlük görevi sona ermiştir. Bu saat ve bu saatten sonra yenilecek her şey midede sabaha kadar hazmedilmeden bekleyecektir. Hazmedilmeyen bu besinler midede çürüyecek ve zararlı çöp halini alacaktır. Bu zararlı asitler bağırsak ve mide mukozasına zarar verecek ve rahatsızlıklara neden olabilecektir.

Saat 22.00
Bu saatte alyuvarların aktivitesi artar, vücut bağışıklık sistemimiz etkin çalışmaya başlar. Sigara kullananlar bu saatte son sigaralarını içmelidir. Çünkü bu saatten sonra vücudumuz nikotin gibi zehirli maddeyi vücuttan uzaklaştıramaz. Sabah saatlerine kadar vücutta kalan bu zararlı madde vücudu zehirler.

Saat 23.00
Uyku için en ideal saattir. Stres hormonu salınımı oldukça azalmış, vücut gevşemeye başlamış, rahatlama ve sakinleşme hali oluşmuştur. Tansiyonumuz ve vücut ısımız düşmüştür. Uykuya daldığımızda 10 dakika sonra kalp atışı ve beynimizin aktiviteleri yavaşlar. Kişi 25 dakika sonra derin uykuya geçer.

Saat 24.00
Biz uyurken vücut kendini onarmaya ve yenilemeye başlar. Akşam yemeğinde aldığımız besinler hücrelerin onarımı için kullanılır. Hücreler yenilenir ve saçlarımız uzar. Gün içerisinde yıpranan bütün dokularımız uyku esnasında yenilenir. Bu günlük yenilenme fırsatını kaçırmamız biraz yaşlanmamız anlamına gelmektedir.

İnsan biyolojisiyle alakalı serimizin devamı gelecektir. Daha fazla bunun gibi video istiyorsanız videoyu beğenmeyi ve abone olmayı unutmayın!

Facebook: https://goo.gl/k4IsPl
Abone ol: https://goo.gl/2OSVWm
Blogger: http://goo.gl/TLKu1G

14 Mart 2016 Pazartesi

Napolyon'un Türkler ve İstanbul Hakkında Sözleri


  • Aslında büyük bir soru yerinde durmaktadır: Kim İstanbul'u elinde tutacaktır.

  • Eğer dünya tek bir ülke olsaydı, başkenti İstanbul olurdu.

  • İnsanları yücelten iki büyük meziyet vardır: Erkeğin cesur kadının namuslu olması. Bu iki meziyetin yanında hem erkeği, hem kadını şereflendiren bir meziyet vardır. İcabında tereddütsüz canını feda edebilecek kadar vatanına bağlı olmak. İşte Türkler bu meziyetlere ve fazilete sahip kahramanlardır. Bundan dolayıdır ki Türkler öldürülebilir, lakin mağlup edilemezler.

  • Bana Türklerden kurulu bir ordu verin dünyayı rehin alayım.

  • Akka’da durdurulmasaydım, bütün Doğu’yu ele geçirebilirdim!..(Cezzar Ahmed Paşa karşısında ilk yenilgisini yaşadıkdan sonra )


5 Mart 2016 Cumartesi

Kürşad ve 40 Çerisi Türk İhtilali

Yüce ALLAH Türk Irkını Korusun! Tarih Türklerin tam bir savaş dehası olduğunu her geçen gün bir kez daha kanıtlıyor. Daha fazlası için takipte kalın...



Serinin devamı için beğenmeyi ve abone olmayı unutmayın.

Facebook: https://goo.gl/k4IsPl
Abone ol: https://goo.gl/2OSVWm
Blogger: http://goo.gl/TLKu1G

Kürşad, 621 senesinde Çinli eşi İ-çing Katun tarafından zehirlenerek öldürülen Doğu Göktürk Devleti kağanı Çuluk Kağan'ın küçük oğludur. Çuluk Kağan'ın ölümünden sonra kardeşi Bağatur Şad, Kara Kağan adını alarak hükümdar oldu ve ağabeyinin Çinli eşi ile evlenerek Ötüken'deki Türkler arasında huzursuzluğa yol açtı...

Bir tarafta Çinliler, diğer yanda da Sırtarduş Bayurku, Dokuz Oğuz, Uygur gibi Türk boylarının Göktürklere başkaldırıp savaşmaları ve ayrıca İ-çing Katun'un Ötüken'de esir durumda yaşayan Çinli azınlığa destek çıkarak bunların zenginleşmesini sağlaması sayesinde giderek zayıflayan ve kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya kalan Türkler, 629 senesinde Çinlilerle yaptıkları savaşta tuzağa düşerek yenilince Doğu Göktürk Devleti yıkıldı. Başta Kara Kağan ve Kürşad olmak üzere binlerce Göktürk Çinlilere esir düşerek Çin'in başkenti Siganfu'ya götürüldüler ve orada kendilerine tahsis edilen bölgede yaşamaya mecbur edildiler. Türkleri asimile edebilmek amacıyla Göktürk soylularını hassa ordusunda subay olarak görevlendiren Çinlilerin bu taktiği bir işe yaramamış, Türkler bağımsızlıklarına kavuşup yeniden devlet kurmak amacıyla fırsat kollamaya başlamışlardır.

Kürşad da Çin hükümdarının ordusunda subay durumundadır fakat kılıcını milletinin özgürlüğü için çekeceği günü beklemektedir. Esaretin beşinci yılında Kara Kağan kahrından ölür. Esaretin onuncu yılında, yani 639 senesinde, Bozkurt soyunun en büyüğü konumundaki Kürşad durumun iyice kötüye gittiğini görerek kırk çerisi ile birlikte ihtilal yapmaya karar verir. Geceleri kılık değiştirerek Siganfu sokaklarında tek başına dolaşma adeti olan Çin hükümdarı Tay-tsung'u yakalayarak rehin almaya ve bu sayede Çin sarayına girerek orada bulunan Kürşad'ın ağabeyinin oğlu Urku Tigin'i kurtarıp, toplayabildikleri kadar Türk ile birlikte Ötüken'e giderek tekrar devlet kurmaya, Urku Tigin'i de kağan ilan etmeye karar verirler. Bu uğraşta başarılı olurlarsa budun kurtulacak, başaramazlarsa da dökülecek kanları geride kalanlara ödevlerini hatırlatacaktır. Fakat ihtilal için harekete geçtikleri gece sağanak halinde yağan yağmur yüzünden Çin hükümdarı sarayından dışarı çıkmaz. İhtilali ertelemenin sakıncalı olacağını düşünen Kürşad, kırk çerisiyle birlikte Çin sarayına yürür, amacı sarayı basarak hükümdarı esir almaktır. Bardaktan boşanırcasına yağan yağmurun altında yüce dileğe doğru yürüyen kırkbir Türk yiğidi sarayın kapısına vardıkları anda cenk başlar. Yüzlerce Çinli askeri öldürürler ama binlercesi üzerlerine saldırmaya devam eder. Göktürklerin bir kısmı sarayın içinde savaşırken şehit olur, sağ kalanlar ise Kür Şad'ın önderliğinde saraydan çıkarak Vey ırmağına doğru ilerlerler, niyetleri ırmağı geçerek Ötüken'e doğru at koşturmaktır. Ama sağanak halinde yağan yağmur yüzünden yükselen sular köprüyü sürükleyip götürdüğü için karşıya geçemezler ve peşlerinden gelen Çin ordusu ile son kez cenke tutuşurlar. Binlerce Çinli askere karşı savaşan bir avuç Türk yiğidi peş peşe uçmağa varırlar. Sadece Kürşad sağ kalmıştır, tek başına Çin hükümdarlığına karşı savaşmaktadır. En sonunda O da şehit olur fakat elinde kılıcıyla atının üzerinde durmaktadır, öldüğü halde yere düşmemiştir... Kürşad ölmüş fakat yenilmemiştir...

Kürşad ve kırk çerisinin yaptıkları ihtilalden sonra korkuya kapılan Çinliler, Siganfu'daki bütün esir Göktürkleri mecburen serbest bırakırlar. Göktürkler kırküç yıl boyunca dağınık bir şekilde yaşarlar, bazı Göktürk soyluları yeniden devlet kurma girişiminde bulunsalar dahi başarılı olamazlar... Fakat 682 senesinde Bozkurt başlı sancak tekrar kaldırılır ve Kutluk Şad (İlteriş Kağan) ile Bilge Tonyukuk İkinci Göktürk Devleti'ni kurarlar...

27 Şubat 2016 Cumartesi

Piyasanın Yeni Sözcüsü : NoPhone Zero

21. yüzyılde akıllı telefonlar 7'den 70'e hepimizin vazgeçilmezi oldu. Otobüsteyken, yemek yerken, çalışırken özellikle de tuvaletlerde elimizden hiç düşmüyor. Kapitalizmin kölesi olmuşuz :P



Fiyatı sadece 5 dolar olan bu aletin özelliği ise, yok. Aslında bu nereden baktığınıza göre de değişir. Bu alet sayesinde;

Sinemada film izleyebilirsiniz,
Barda hatunlarla iki hoş muhabbet edebilirsiniz,
Konserde sanatçıları canlı canlı izleyebilirsiniz.

Eğer telefon bağımlısıysanız, eliniz ikidebir telefona gidiyorsa alın bi' tane bundan. Ön tarafında bir aynası bulunan NoPhone Zero sayesinde her dakika ne kadar güzel olduğunuzun farkına varabilirsiniz. Dediğim gibi, kapitalizmin kölesi olmayın :)

Spartaküs Kimdir? Spartacus Direnişi, Crixus İhaneti ve Bilinmeyenler

Spartaküs, Antik Roma Cumhuriyeti'nde gladyatör. MÖ 73 - MÖ 71 yılları arasındaki köle ayaklanmasında yaptığı önderlik ile tanınır. Spartaküs'ün aslında hedefine tam ulaşırken yediği kazığı biliyor muydunuz? Daha fazlasını öğrenmek için hep beraber izleyelim...


Kanalıma abone olmayı unutmayın...